Deprem sonrası binaların sigortalılık oranının önemli gündem maddelerinden biri haline geldiğini ancak sanayinin sigortalılığı açısından durumun çok daha ürkütücü olduğunu belirten Levent Korkut, deprem bölgesindeki sanayi tesislerinin sigortalılık oranının yüzde 15- 20 arasında olduğunu söyledi.
Bir sonraki depreme kadar çözülmesi gereken önemli sorunlardan birinin sanayicinin sigortalanması olduğuna dikkat çeken Levent Korkut, “Çünkü sanayicinin mevcut düzenlemelerle deprem sigortası yaptırmasını sağlayan yasal bir düzenleme yok. Firmalar tamamen kendi inisiyatifleriyle buna karar veriyorlar.
Rakamlar da bize böyle bir inisiyatifin sanayi tesisleri için çok gelişmediğini gösteriyor. Ekonomik durumu iyi olan işletmeler riske karşı belli ölçüde sigorta ile korunsa da KOBİ’ler için durum daha vahim. Türkiye her iki KOBİ’den yalnızca biri sigorta güvencesi altında” şeklinde konuştu.
“Sanayi tesisleri içinde dönüşüm başlamalı”
İstanbul depremini bu şekilde karşılamanın büyük bir risk olduğunu söyleyen TOBB Sigorta Acenteleri İcra Komitesi Başkanı Levent Korkut, bir an önce sanayi tesisleri için de dönüşüm başlamalı ve imar affı uygulamaları kalıcı olarak kaldırılmalı. Depremin yaşandığı şehirleri baştan sona iki kere gezmiş biri olarak söylüyorum, gördüğüm tablo beni çok korkuttu.
Eğer İstanbul’da benzeri bir durum yaşanırsa hayat felç olur. Ekonomi bütünüyle durur. Zaiyatın büyüklüğünü hesaplamak bile çok zor olur. Çünkü İstanbul 10-11 ile bakabilir ama 80 il bir araya gelse bir İstanbul’a bakamaz.”
Deprem bölgesinde 350 bin konut ile ilgili DASK’a ihbar ulaştığını söyleyen Korkut sözlerini şöyle sürdürdü: “Bizim yaptığımız simülasyona göre toplam ihbar 550 bin dolayında olacak. Burada da temel sorun bilinçsizlik.
Bugün doğal gaz sözleşmesi yapmak için gittiğinizde sizden DASK poliçesi isteniyor. Bir memur vatandaşa git 20-30 metrekarelik bir DASK poliçesi yaptır getir diyor. Oysa konut 100-150 metrekare. Bu durumda eksik yapılmış poliçelerle karşılaşılıyor.
Bütün bunlar vatandaşımızın bilinç düzeyi ile ilgili. Sigorta sektörün böyle büyük bir felaketi iyi yönetti. Bu sektörde 45 yılı geride bırakmış biri olarak çok rahatlıkla söyleyebilirim ki, bu kadar geniş bir alanı etkisi altına alan bu felakette sigorta sektörü çok hızlı bir şekilde aksiyon aldı. Üçün-beşin hesabını yapmadan, süreci en iyi ve en doğru şekilde yönetmek için mücadele ediyor.
Sigorta şirketlerinin genel müdürleri, sahada görev yapan, arabalarında yatıp kalkan, deprem bölgesindeki hasarların tespitini yapan eksperler ve biz acenteler gerçekten yaraların sarılması için azimle çalışıyor.”