6 Şubat depreminin ardından Türkiye’nin yeniden inşa sürecinde önemli bir rol üstlenen TOKİ’nin Hatay Samandağ’daki konut projesi, beklenmedik bir skandalla gündemde. İnşaat işçilerinin ve bölge avukatının ortaya attığı iddialar, deprem sonrası yapılan konutların güvenliği konusunda ciddi soru işaretleri oluşturuyor. Bu durum, afet sonrası yeniden yapılanma sürecinin şeffaflığı ve kalitesi hakkında toplumda derin endişelere yol açıyor.
TOKİ Konutlarında Kalite Sorunu İddiaları
Hatay’ın Samandağ ilçesinde inşa edilen TOKİ deprem konutları, beklenmeyen bir tartışmanın odağında yer alıyor. İnşaatta çalışan işçiler, projenin hayati önem taşıyan bazı unsurlarında ciddi eksiklikler olduğunu iddia ediyor. Bu iddialar arasında:
- Malzemeden çalınması
- Denetçilerin rüşvet alması
- Projeye uygun olmayan inşaat uygulamaları
- Kalitesiz malzeme kullanımı
yer alıyor. Bu iddialar, sadece inşaatın kalitesi değil, aynı zamanda denetim mekanizmalarının işleyişi hakkında da şüphelere neden oluyor.
Avukat Cuma Irmak’ın Açıklamaları
Bölgede görev yapan Avukat Cuma Irmak, iddiaların ciddiyetine dikkat çekerek, konunun acilen araştırılması gerektiğini vurguluyor. Irmak’ın gözlemleri ve açıklamaları şu noktalara odaklanıyor:
- İnşaattaki bazı blokların duvarlarında demirlerin görünür olması
- Kolonlarda etriye aralıklarının projeye uygun olmaması
- Beton kalıplarının yamuk olması ve betonun düzgün dökülmemesi
- Boş kolonlarda betonun yetmediği alanların sıva ve epoksi ile tamamlanması
Bu tespitler, inşaatın kalitesi ve depreme dayanıklılığı konusunda ciddi endişelere yol açıyor.
Bağımsız Denetim Talebi
Avukat Irmak, durumun ciddiyetini vurgulayarak bağımsız bir denetim yapılması gerektiğini belirtiyor. Bu talep, şu gerekçelere dayanıyor:
- İnşaatın projeye uygunluğunun kontrolü
- İmara aykırı uygulamaların tespiti
- Olası hasarların belirlenmesi
Bağımsız bir denetimin, en az 8-10 blokta ciddi hasar tespiti yapabileceği öngörülüyor. Bu durum, projenin tamamının güvenilirliğini sorgulatıyor.
Samandağ’daki Özel Durum
Samandağ’daki TOKİ projesi, bölgenin kendine has koşulları nedeniyle ayrıca dikkat çekiyor:
- Bölgede sağlam hazine arazisi bulunmaması
- Zemin ıslahı yerine masraftan kaçınılması iddiaları
- Verilen sözlerin yerine getirilmemesi
Bu faktörler, projenin başından itibaren sorunlu bir zeminde ilerlediğini gösteriyor.
Halkın Tepkisi ve Endişeleri
İddiaların ortaya çıkmasıyla birlikte Samandağ halkı arasında büyük bir endişe ve tepki oluştu. Vatandaşlar, “Toplu konut değil, toplu mezar yapılıyor” şeklinde yorumlar yaparak durumun ciddiyetini vurguluyorlar. Bu tepkiler, sadece mevcut inşaatın kalitesine değil, aynı zamanda gelecekteki olası bir depremde yaşanabilecek can kayıplarına dair endişeleri de yansıtıyor.
Sonuç ve Beklentiler
TOKİ’nin Samandağ’daki konut projesi etrafında oluşan bu tartışma, deprem sonrası yeniden yapılanma sürecinin şeffaflığı ve kalitesi konusunda önemli sorular ortaya çıkarıyor. Avukat Cuma Irmak ve bölge halkının talepleri şu noktalarda yoğunlaşıyor:
- Bağımsız ve kapsamlı bir denetimin acilen yapılması
- İnşaat sürecinin şeffaf bir şekilde yürütülmesi
- Tespit edilen eksikliklerin giderilmesi
- Sorumluların hesap vermesi
Bu taleplerin karşılanması, sadece Samandağ’daki konutların güvenliği için değil, aynı zamanda Türkiye genelindeki deprem sonrası yeniden yapılanma sürecinin güvenilirliği açısından da kritik öneme sahip.
Sonuç olarak, TOKİ’nin Hatay Samandağ’daki konut projesi etrafında oluşan bu tartışma, deprem sonrası yeniden yapılanma sürecinin titizlikle ele alınması gerektiğini bir kez daha gözler önüne seriyor. Yetkililerin bu iddiaları ciddiye alması ve gerekli adımları atması, hem bölge halkının güvenliği hem de ülkenin afet yönetimi politikalarının güvenilirliği açısından hayati önem taşıyor.