Yaşanan emlak krizini fırsata çevirenler nedeniyle “Türkler aramasın”, “Sadece yabancıya kiralık” gibi ilanların sayısının hızla arttığını belirten Kakıcı & Şimşek Hukuk Bürosu kurucularından Av. Elvan Kakıcı Şimşek “Bu durum gerçekçi olmayan bir piyasa oluşmasına neden olurken aynı zamanda hukuksal açıdan Anayasanın eşitlik ilkesinin ihlaline neden oluyor. Kişi evi kiralamaya uygun nitelikte ise ve kirasını ödeyecekse bekar, evli, çocuklu ya da farklı milletten olması bağlayıcı bir neden olamaz. Bu durum TCK Madde 122/d fıkrasının ihlalidir. Fıkra uyarınca, dil, ırk, milliyet, renk, cinsiyet, engellilik, siyasi düşünce, felsefi inanç, din veya mezhep farklılığından kaynaklanan nefret nedeniyle; bir kişinin olağan bir ekonomik etkinlikte bulunmasını engelleyen kimse ayrımcılık suçunu işlemiş sayılır.” dedi.
Suç Kapsamına giren eylemleri açıklayan Kakıcı Şimşek, “Özel hukuk alanında da, bireyler arasında bu ayrılıklara dayanarak kamuya arz edilmiş bir taşınır veya taşınmaz bir malın satılması, devri ya da kiraya verilmesinin engellenmesi suç kapsamında değerlendirilmelidir. Ancak burada “sözleşme özgürlüğü”ne ilişkin hakkın sınırının (m.26/1) aşılıp aşılmadığı somut olayda önem arz edebilir. Nitekim bir kimse sahibi bulunduğu taşınmazı dilediği kimseye satmakta serbest ise de, herhangi bir ırk, mezhep veya dindeki kimselere taşınmazını satmayacağını açıklaması ayrımcılık suçunu oluşturabilir. Bu suçun soruşturması resen gerçekleşecektir. Takibi şikayete bağlı değildir. Nefret ve ayırımcılık suçu için 122. maddede belirtilen ceza 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezasıdır. Söz konusu suça uygulanacak cezanın üst sınırı da dikkate alındığından nefret ve ayırımcılık suçu bakımından yargılama yapmakla görevli mahkeme asliye ceza mahkemesidir.” şeklinde görüşlerini dile getirdi.