35 yıldan bu yana, dünyanın farklı coğrafyalarında çok sayıda dev projeye imza atan Masar İnşaat, gayrimenkul ve inşaat sektöründe edindiği köklü tecrübeyle, rotasını Türkiye’ye çevirdi. Kendi öz kaynaklarından oluşan finansal gücünü, tecrübesiyle birleştiren şirket, İstanbul- Pendik’te geliştirdiği kentsel dönüşüm projesine başladı. Hafriyat çalışmalarına başlanan proje ile Pendik’in merkezinde, 360 milyon TL’lik yatırımla, 26 bin 700 metrekarelik dev arazi üzerinde, yaklaşık bin 300 konuta imza atacak. Proje, konumu ve donanımıyla yatırımcılar için de bir yatırım atağı başlatacak.
Dünyanın farklı ülkelerinde dev projelere imza atan Masar İnşaat, Türkiye’yi farklı ülkelerdeki tüm operasyonlarının üretim üssü olarak belirledi. 35 yıllık know how ve öz sermayesinden oluşan finansal olanaklarını, Türkiye için seferber etme kararı alan şirket, bunun ilk adımını, İstanbul Pendik’te geliştirdiği kentsel dönüşüm projesiyle atıyor. 360 milyon TL’lik yatırımla geliştirilen proje, 26 bin 700 metrekarelik arazi üzerinde, ortalama bin 300 daireden oluşuyor. Hafriyat çalışmalarına başlanan, ilk etabı 4 bin 300 metrekare üzerinde, ortalama 120 daireden oluşan projede satışlar da bu sene bitmeden başlayacak.
Üst düzey donanım, merkezi konum ve Adalar manzarası
Üst düzey donanımının yanı sıra sunduğu 360 derece Adalar manzarasıyla da dikkat çeken proje, Sabiha Gökçen Havalimanı’na, civardaki alışveriş merkezleri, hastaneler, okullar ve metro istasyonuna yürüyüş mesafesinde yer alan konumuyla da yatırımcılar için üst düzey kazanç sunuyor. Teknokent’e de komşu olan proje ayrıca, bölgenin en büyük alışveriş merkezi Viaport’a da çok kısa sürede ve kolay bir şekilde ulaşma imkânı sunuyor.
Ahmad Ghassan Altınawı:“Kendi öz kaynaklarımızla yatırım atağı başlattık”
Masar İnşaat olarak kendi öz kaynaklarından oluşan finansal güçleri ile kredi kullanmadan Pendik’te geliştirdikleri kentsel dönüşüm projesi aracılığıyla sektörde yatırım atağı başlattıklarını vurgulayan Masar İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Ahmad Ghassan Altınawı, proje hakkında şu bilgileri paylaştı:
“Türkiye’nin en büyük kentsel dönüşüm projelerinden birine imza atarak, kentsel dönüşüm projelerinin zorluğuna rağmen, zoru başarmak hedefiyle sektöre iddialı bir şekilde giriş yaptık. Kendi öz kaynaklarımızla, sektördeki uzmanlığımızı İstanbul’un yıldızı parlayan bölgelerinden olan Pendik’e kazandırmayı hedefliyoruz. 360 milyon TL’lik yatırımla başlattığımız, 26 bin 700 metrekarelik alan üzerinde, ortalama bin 300 daireden oluşan projemizde her daire sahibinin tek tek isteklerini yerine getirdik. Ardından da dönüşüm için gereken belgeleri ve izinleri toplamak gibi bürokratik konuları çözdük. Bütün bunlar için çok fazla uğraş verdik. Çünkü Türkiye’nin, özellikle İstanbul’un büyük bir dönüşüme ihtiyacı var. Biz de 35 yıllık deneyimimizle bu ihtiyacı en iyi şekilde karşılayabilmek için kolları sıvadık. Hafriyat çalışmaları süren projemizi bu sene içerisinde satışa sunacağız.”
Ahmad Ghassan Altınawı:“İstanbul’daki deprem dönüşümü yeniden hatırlattı”
Sadece İstanbul’da değil Türkiye’nin her noktasında kentsel dönüşümün en hayati konulardan biri olduğuna dikkat çeken Ahmad Ghassan Altınawı, konuya ilişkin şu açıklamada bulundu:
“Deprem kuşağında yer alan bir ülke olarak yakın dönemde İstanbul’da yaşadığımız deprem bize bu dönüşümü hızlıca tamamlamamız gerektiğini hatırlattı. Proje geliştiricilerin kentsel dönüşüm çalışmalarına kazanç değil güvenlik odaklı yaklaşması gerekiyor. Sürdürülebilirlik, çevre, karbon salınımı bugün dünyanın en önemli gündem maddeleri arasında ilk sıralarda yer alan konular etrafında dönüşüm gerçekleştirilmeli. Kentsel dönüşümün enerji verimliliği ve çevre tarafı da büyük önem taşıyor. Ayrı yerlerde yapılan konutlar yerine ada bazında dönüşümle bin- 2 bin konutluk projeler üretirsek, maliyetlerimizi de düşürerek süreci hızlandırabiliriz. Yeşil alan, ibadethane, okul yerleri de yaratarak konutlarımızı yaşam alanlarına dönüştürebiliriz. Dikey değil yatay yapılaşma ile ilerleyerek doğa ile iç içe yaşamlar kurgulayabiliriz. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından bu yönde sürdürülen çalışmaları destekliyoruz. Torba Yasa sürecinin de bu çalışmaları hızlandıracağına inanıyoruz.”