Temasları kapsamında kente gelen Tunç, Valiliği ziyaret ederek şeref defterini imzaladı. Bakan Tunç, Vali Mustafa Yavuz’dan kentteki çalışmalarla ilgili bilgi aldı. Ziyaretin ardından açıklama yapan Tunç, Karabük’ün “emeğin, demir çeliğin başkenti” olduğunu söyledi.
Tunç, Karabük’ün yıllarca ülke ekonomisine demir çelik sektöründe hizmet veren, bünyesinde UNESCO Dünya Mirası Listesi’ndeki Safranbolu ilçesini barındıran önemli bir şehir olduğunu kaydetti.
Ziyarette, kentteki yatırımları değerlendirdiklerini, Bakanlığın çalışmalarıyla ilgili istişarelerde bulunduklarını aktaran Tunç, şöyle devam etti:
“Karabük’ümüzde Adalet Bakanlığına bağlı önemli yatırım olarak Karabük Adalet Sarayı var. Adalet sarayımız Karabük’te yetersiz ve eski bir bina. Dolayısıyla yeni bir binaya ihtiyacımız var. Bu nedenle de çalışmalara başladık. Şu anda arsa çalışmaları tamamlanmış durumda. Proje çalışmalarına da başladık. 13 Haziran’da da proje sözleşmesini imzaladık. Bu proje çalışması tamamlandıktan sonra da inşallah 2025 yılının inşaat yatırım programına alınması konusundaki takiplerimizi sürdüreceğiz. Hürriyet Mahallesi’nde eski Devlet Demir Yolları arazisi, Adalet Bakanlığımıza tahsis edilmişti. Orada inşa edilecek ve 27 bin 567 metrekare kapalı alana sahip olacak Karabük adalet binamız. Safranbolu’muzda daha önceki yıllarda adalet binamızın yapımını tamamlamıştık. Eskipazar’da da İçişleri Bakanlığımızın ortak projesi var. Orada da Adalet Bakanlığına, adliyemize bin metrekare civarında bir yer tahsis edilecek. Onun da takiplerini İçişleri Bakanımızla gerçekleştiriyoruz.”
Tunç, Karabüklü vatandaşların yargı süreçlerinden daha hızlı yararlanabilmeleri adına yeni kurulan mahkemelerin olduğundan bahsederek, yargı alanında kentteki personel ihtiyacını karşılayabilmek için çalışmalar gerçekleştirdiklerini anlattı.
“9. YARGI PAKETİ GELECEK HAFTA ADALET KOMİSYONUNDA GÖRÜŞÜLECEK”
Bakan Tunç, açıklamasının ardından basın mensuplarının gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
TBMM Başlığına sunulan, kamuoyunda 9. Yargı Paketi olarak bilinen kanun teklifinin ayrıntılarına ilişkin soru üzerine Tunç, AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler’in teklifin içerdiği hususları ayrıntılı olarak kamuoyuyla paylaştığını söyledi.
Tunç, gelecek hafta Adalet Komisyonu’nda görüşmelerin gerçekleşeceğini, sonrasında da paketin genel kurul gündemine geleceğini aktardı.
9. Yargı Paketi’ne alamadıkları, toplumun ve uygulamanın beklediği birtakım düzenlemelerin olduğunu dile getirerek, “Özellikle hem Ceza Mahkemesi Kanunu hem Türk Ceza Kanunu’nu ilgilendiren bazı düzenlemeler de var. Onları da yeni yasama döneminin başlarında, 10. Yargı Paketi’nde değerlendireceğimiz hususlar var.” dedi.
Tunç, Yargı Reformu Strateji Belgesi ve İnsan Hakları Eylem Planı’yla ilgili de çalışmaların son aşamada olduğunu ifade ederek, bunları 2024 ve 2028 yıllarını kapsayacak şekilde yeniden düzenlediklerini, bunu yakın zamanda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kamuoyuyla paylaşacağını ve oradaki hedefler doğrultusunda da çalışmaları sürdüreceklerini anlattı.
Son Yargı Reformu Strateji Belgesi’nin gerçekleşme oranının yüzde 70 civarında, İnsan Hakları Eylem Planı’nın gerçekleşme oranı da yüzde 66 civarında olduğu bilgisini paylaşan Tunç, sözlerini şöyle sürdürdü:
“O planlardaki hedeflerde gerçekleşmeyen hususları da yeni Yargı Reformu Strateji Belgelerine ve İnsan Hakları Eylem Planı Belgelerine alarak, o hedeflerden de vazgeçmiş değiliz. Türkiye’de özellikle güvenilir adalet sisteminin tesisi anlamında çok önemli mesafeler aldık. Gerek adliye binalarımızın yeniden yapılması, inşa edilmesi, o köhne binalardan kurtularak gerek avukatlarımızın gerek hakim savcılarımızın gerek yargı personelimizin ve vatandaşlarımızın daha kaliteli hizmet alabilmesi adına fiziki imkanlar artırıldı ve teknolojinin imkanları da had safhada artırıldı. Teknoloji UYAP sistemi başta olmak üzere elektronik tebligattan elektronik duruşmaya varıncaya kadar tüm bunlar vatandaşlarımızın hizmetine sunuldu. Yine mevzuat düzenlemeleriyle de vatandaşlarımızın ihtiyacı olan düzenlemeleri peyderpey hayata geçirmenin gayretindeyiz.”
Tunç, bu pakette özellikle uygulamadan gelen bazı sorunları tespit ettiklerini, pakette bu sorunları ortadan kaldırmaya yönelik önemli düzenlemeler bulunduğunu kaydetti.
“KİRA UYUŞMAZLIKLARININ YÜZDE 54’Ü ARABULUCULUKTA ÇÖZÜLDÜ”
Bakan Tunç, 2013 yılından bu yana arabuluculuk sisteminin uygulandığını hatırlatarak, şöyle devam etti:
“Şu ana kadar 5 milyon 838 bin dosya arabulucuların önüne geldi ve 3 milyon 874 bini uzlaşmayla sonuçlandı. Bu da yüzde 66 oranında bir başarı demek. Bunun içerisinde tabii ihtiyari arabuluculuğun oranı daha yüksek. Zorunlu arabuluculuk kapsamında olan kısım da yüzde 50 civarında. Dolayısıyla 3 milyon 874 bin uyuşmazlığın yargı önüne gelmeden tarafların barışarak, dostane bir şekilde çözüme kavuşması hem toplumsal barış açısından hem de daha az masraflı ve kısa sürede insanların kendi haklarına kavuşması açısından önemli. Yargının da iş yükünü azaltan bir düzenleme.
Tabii son zamanlarda kira uyuşmazlıklarını da arabuluculuk kapsamına almıştık. Orada da 1 Eylül’den itibaren 191 bin 493 kira uyuşmazlığı arabulucu önüne geldi. 102 bin 689’u anlaşmayla sonuçlandı. Yani baktığımız zaman kira uyuşmazlıklarında da yüzde 54’ü arabuluculukta çözüldüğünü görüyoruz. Yani yarıdan fazlası yargıya intikal etmeden, kiracıyla kiralayan, barışarak sorunlarını çözmüş oldular. Şimdi arabuluculuğu daha da geliştirmeye yönelik bir takım düzenlemeler var. Yani bu müesseseyi daha kalıcı hale getirmek, kapsamını daha da genişletme noktasındaki çalışmalarımızı sürdürüyoruz. 5 yıl kıdeme sahip hukukçular arasından sınavı kazananlar arabulucu olabiliyordu. Şimdi yeni düzenlemeyle yeni teklifle hukuk mesleğinde 20 yıl tecrübesi olan kişiler, arabuluculuk eğitimi almak şartıyla sınav şartı olmadan da arabulucu olabilecekler çünkü burada özellikle tecrübeye önem veriyoruz.”
“YEDİEMİNDEKİ ARAÇLARIN SATIŞINA YÖNELİK DÜZENLEMEYİ DE HAYATA GEÇİRECEĞİZ”
Hukuk Mesleklerine Giriş Sınavının eylül sonundan itibaren uygulanmaya başlanacağını belirten Tunç, pakette soru sayısı ve derslerle ilgili de bir düzenleme bulunduğunu söyledi.
Tunç, avukat olabilmek için artık bu sınavı kazanmak gerekeceğini ifade ederek, Hakim ve Savcı Yardımcılığı Sınavına girebilmek için de yine Hukuk Mesleklerine Giriş Sınavını kazanmak gerekeceğini kaydetti.
Yediemindeki araçlarla ilgili, icra dairelerindeki hacizli araçların tasfiyesiyle ilgili çalışmayı zaten yaptıklarını dile getiren Tunç, “Şimdi Karayolları Trafik Kanunu gereğince trafikten men edilen, bağlanan ve yediemine alınan araçlar var. Ama sahipleri bunları terk ediyor. Bir daha da arayıp sormuyor ve orada çürümeye terk ediliyor. Bunların yeniden tasfiyesine yönelik, hızlı bir şekilde ekonomiye kazandırılması ve satışına yönelik bir düzenlemeyi de bu yargı paketinde inşallah hayata geçireceğiz.” diye konuştu.
Tunç, Bölge Adliye Mahkemelerindeki iş yoğunluğunun son zamanlarda arttığını, buna çözüm bulmak adına da pakette yer alan düzenlemelerden bahsetti.
Görsel, yazılı basın ya da sosyal medya aracılığıyla hakaret suçlarının yargıda büyük bir yer teşkil ettiğine dikkati çeken Tunç, bu suçların önlenmesi gerektiğini vurguladı.
Tunç, sosyal medya aracılığıyla fikir özgürlüğü denilemeyecek, hakaret ve kişilik haklarına saldırı içeren, özel hayatın gizliliğini ihlal eden bir takım paylaşımlar yapıldığını aktararak, “Bu paylaşımlar; özellikle uzlaştırmaya tabi olan bu uyuşmazlıkları artık bundan sonra ön ödeme kapsamına alıyoruz. Kanun teklifimizde bu da var. Önödeme kapsamına alınarak kişi işlediği fiilin yaptırımını cumhuriyet savcılıklarında ön ödemeye davet edilerek, kamu ihlali nedeniyle bu yaptırıma tabi tutulacak. Diğer yandan suçun mağduru olan kişi de hukuk mahkemesinde manevi tazminat davasını açabilecek. Buna yönelik bir düzenleme söz konusu.” ifadelerini kullandı.
Hakim ve savcıların kadrolarıyla ilgili düzenlemelerin Cumhurbaşkanı Kararnamesiyle yapılamayacağına ilişkin Anayasa Mahkemesi kararı bulunduğunu belirten Tunç, pakette bu hususun kanunla düzenlenmesini sağladıklarını söyledi.
Tunç, özellikle terörün finansmanının önlenmesi ve kara parayla mücadelede çok kararlı olduklarını vurgulayarak, “Gri listeden çıkmamız noktasında bu soruşturmalar ve el koyma kararları etkili oldu. Bunu daha kalıcı hale getirmek için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Özellikle terörizmin finansmanı, suç gelirlerinin aklanması suçları bakımından el koyma ve müsadere kararları ve sonrasında da tasarruf mevduatı sigorta fonunun kayyum tayiniyle ilgili düzenlemeler var bu pakette de.” şeklinde konuştu.
İcra dairelerinde elektronik satışa geçtiklerini anımsatan Tunç, bu uygulamayla suistimallerin önüne geçtiklerini kaydetti.
Tunç, burada da uygulamadan kaynaklanan problemler olduğunu dile getirerek, yeni düzenlemeyle teklif verildiği müddetçe sürenin 3 dakikada bir uzatılmasının söz konusu olacağını bildirdi.
Birden fazla baronun kurulduğu İstanbul ve Ankara illerinde barolara adli yardım düzenlemesiyle ilgili Anayasa Mahkemesinin iptal kararı bulunduğunu aktaran Tunç, bu karar gerekçesi doğrultusunda da yeni bir düzenleme gerçekleştirdiklerini söyledi.
Bakan Tunç, “Hem uygulamadan kaynaklanan problemleri ortadan kaldıracak, yargı hizmetlerinin etkinliğini daha da artıracak, davaların kısa sürede sona ermesini sağlayacak, yargı süreçlerini hızlandıracak önemli düzenlemeler var. Türkiye Büyük Millet Meclisimizin takdirinde, Adalet Komisyonu’nda görüşüldükten sonra da önümüzdeki günlerde Genel Kurulda inşallah yasalaşacaktır diyorum. Hayırlı olmasını diliyorum.” değerlendirmesinde bulundu.
“TÜRK YARGISINDAN KAÇMAK OLMAZ”
Bakan Tunç, İstanbul’da karıştığı ölümlü trafik kazasından sonra 17 yaşındaki oğlu Timur Cihantimur’u ABD’ye kaçıran ve ardından Türkiye’nin talebi üzerine Boston’da yakalanan anne Eylem Tok ve oğlunun Türkiye’ye iade sürecine ilişkin soru üzerine, ABD’de yargılama sürecinin başladığını, anne ve oğlunun tutukluluk hallerinin devam ettiğini hatırlattı.
ABD’deki adli makamlarla görüşmelerinin devam ettiğini aktaran Tunç, şunları kaydetti:
“Gerekli belgeleri, hepsinin çevirilerini yaparak gönderdik ve yine her duruşma sonrasında da ihtiyaç olabilecek birtakım açıklamaları gönderiyoruz yazılı olarak. İade edileceklerini umuyoruz çünkü burada yargılanmalarını istiyoruz. O nedenle buradan yargıdan kaçış olmamalı. Bir kişinin ölümüne ve diğer kişilerin yaralanmasına neden olduktan sonra Türk yargısından kaçmak olmaz. Dolayısıyla biz hemen kırmızı bülten kararlarımızı çıkardık ve iade taleplerimizi gönderdik. Bu kapsamda da yakalama ve tutuklama gerçekleşti. Tutuklama devam ediyor ve sonrasında da iade yargılaması sonrasında da Türkiye’ye gönderileceğini umut ediyoruz.”
KİRALARDA YÜZDE 25 ARTIŞ SINIRININ KALDIRILMASI
Kiralarda yüzde 25 artış sınırının kaldırılmasının ardından yeni bir düzenlemenin olup olmayacağı sorulan Tunç, şu cevabı verdi:
“1 Temmuz itibarıyla düzenleme sona erdi. 2022 ve 2023 yıllarında birer yıl süreyle uzatılmıştı, Borçlar Kanunu’na eklenen geçici maddeyle bu uzatılmıştı. Meclisin takdirinde olan bir husus. 1 Temmuz itibarıyla Mecliste böyle bir düzenleme de gerçekleşmedi. Enflasyonu düşürme hedefimiz var. Bu hedefimizde kararlı bir şekilde ekonomi yönetimimiz, program çerçevesinde çalışmalarını sürdürüyor. Bu hedef doğrultusunda inşallah bu tür sınırlamalara gerek kalmadan kendi mecrasında yürüyecektir. Borçlar Kanunu’muzun ilgili maddesi zaten kira miktarının nasıl artırılacağına yönelik düzenlemeleri içeriyor. Meclis de 1 Temmuz itibarıyla gündemine almadı. O nedenle şu anda Borçlar Kanunu’nun kalıcı maddeleri çerçevesinde yürüyecek kiralarla ilgili düzenlemeler.”
Daha sonra Karabük Belediyesine geçen Bakan Tunç, Belediye Başkanı Özkan Çetinkaya’yı makamında ziyaret etti, çalışmalarında başarılar diledi.
Ziyaretlerde, AK Parti Karabük milletvekilleri Cem Şahin ve Durmuş Ali Keskinkılıç ile Cumhuriyet Başsavcısı Koray Kesgin de yer aldı.