Küresel iklim değişikliği, gezegenin karşı karşıya olduğu en büyük sorunların başında geliyor. Çeşitli insan faaliyetleri, fosil yakıtların yakılması, ormansızlaşma ve endüstriyel tarım uygulamaları, atmosferdeki sera gazı seviyelerini artırarak küresel sıcaklıkların yükselmesine neden oluyor. Bu durum, ekosistemler üzerinde yıkıcı etkilere yol açarken, doğal afetlerin sıklığını, şiddetini artırıyor ve insan sağlığı üzerinde olumsuz etkiler yaratıyor. Bu bağlamda, özellikle endüstriyel alanda sürdürülebilir üretim yöntemlerinin benimsenmesi, çevrenin korunması açısından büyük önem taşıyor.
“Olumsuz etkiler daha da hissedilir oldu”
Küresel iklim değişikliğinin kısa ve uzun vadede birçok etkisi olduğuna dikkat çeken Saruhan Kimya ve Temizlik Ürünleri A.Ş. Pazarlama Müdürü Başak Erdoğan, “Bugün küresel anlamda en büyük sorunlarımızdan biri olan iklim değişikliğinin olumsuz etkilerini her geçen gün daha fazla hissediyoruz.
Küresel sıcaklıkların artması, aşırı sıcak hava dalgaları, kuraklık ve şiddetli yağışlar gibi ekstrem hava olaylarının sıklığının arttığını görüyoruz. Bu durum, tarımsal üretimi olumsuz etkileyerek gıda güvenliğini tehdit ediyor ve su kaynaklarının azalmasına yol açıyor.
Yine buzulların erimesi ve okyanusların genişlemesi sonucu deniz seviyeleri yükseliyor. İklim değişikliği ile birçok bitki ve hayvan türünün yaşam alanları tehdit altında. Türlerin yok olması, ekosistemlerin dengesini bozarak, insan yaşamını da olumsuz etkileyen zincirleme reaksiyonlara yol açıyor.
Yaşadığımız tüm bu sorunlar gelecek nesillerin daha da sıkıntı çekmesine yol açacak. Bu yüzden bireysel ve kitlesel olarak doğanın sürdürülebilirliğini her alanda önceliklendirmemiz gerekiyor” dedi.
“2024’te öne çıkan trend doğanın sürdürülebilirliği”
Başak Erdoğan, kimya sektöründe sürdürülebilir üretimin önemini ise şöyle anlattı: “Kimya sektöründe yer alan ürünler, modern yaşamın birçok alanında temel bir rol oynuyor. Gıdadan ilaca, tarımdan kozmetiğe kadar geniş bir yelpazede hizmet sunan sektör, aynı zamanda çevresel etkileri bakımından da önemli bir yere sahip. Kimya sektöründe sürdürülebilir üretimin benimsenmesi, çevresel, ekonomik ve toplumsal açıdan büyük bir önem taşıyor.
2024’te sektörde öne çıkan trendler arasında doğanın sürdürülebilirliğine katkı sağlayan, çevre dostu ürünler ilk sıralarda yer alıyor. İklim değişikliği, kaynakların tükenmesi, biyolojik çeşitlilik kaybı ve çevresel bozulma gibi sorunlar, sürdürülebilir bir gelecek için acil eylemler gerektiriyor.
Karbon ayak izinin azaltılması, kaynak verimliliğinin artırılması ve atık yönetimi gibi uygulamalar, doğanın sürdürülebilirliğini artırırken aynı zamanda toplumsal ve ekonomik faydalar da sunar.”
“Gezegeni paylaştığımız tüm canlılar için kendimizi sorumlu hissediyoruz”
Saruhan Kimya olarak sürdürülebilir üretim ve doğal yaşamın kendileri için en önemli konuların başında geldiğinin altını çizen Saruhan Kimya Pazarlama Müdürü Başak Erdoğan, sürdürülebilirlik ile ilgili yaptıkları çalışmaları şöyle anlattı: “Doğa dostu çözümler üretmek, kaynakları verimli ve etkili kullanmak şirket kültürümüzün temel unsurlarıdır. Doğa dostu ürünlerimizle performans odaklı tüketici beklentisini maksimum oranda karşılarken, dünyada bulunan her canlı için kendimizi sorumlu hissediyoruz.
Gelecek nesillere daha yaşanabilir bir dünya bırakmak için deneyimli Ar-Ge ekibimizle çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Özellikle genç kuşakların çevre konusundaki duyarlılığı bu konudaki en büyük motivasyonlarımızdan biri.
Yıllardır süregelen ekolojik deterjanların temizlik performansı açısından yetersiz olduğu algısını Life by Fakir ekolojik ve vegan temizlik ürünlerimizle kırdığımızı söyleyebilirim.
Life by Fakir ürünlerimizin tümü bitkisel bazlı içeriği ve vegan olması ile ön plana çıkıyor. Bunu Ecomark ve vegan sertifikaları ile de resmi olarak tescilledik. Life by Fakir markamızın altında yeşil seri ve baby seri ürünlerimiz bulunuyor. Ürünlerimiz bitkisel kaynaklı aktif madde içermekte ve içeriğinde GDO, SLS, klor, paraben, boya gibi kimyasallar bulunmuyor.
Konsantre ürünlerimizin üretiminde, konsantre olmayan ürünlere göre ortalama yüzde 75 daha az su kullanılıyoruz. Ürünlerimizi tercih edenler, çağımızın sorunu kuraklığın önlenmesine de dolaylı olarak katkı sağlıyorlar. Ayrıca ambalaj atıklarının çevreye verdiği zararları azaltmak amacıyla geri dönüşümlü ve biyobozunur malzemelerin kullanımına önem veriyoruz.
Sürekli olarak üretim tesislerimizde enerji verimliliğini artırmanın yanı sıra yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı alanında da yenilikçi teknolojileri araştırıyoruz.”