NASA, Dünya’dan 41 ışık yılı uzaktaki “55 Cancri e” adlı ötegezegenin, Yengeç Takımyıldızı’nda bulunan Güneş benzeri bir yıldız olan “55 Cancri”nin yörüngesindeki 5 gezegenden biri olduğunu açıkladı.
Söz konusu yıldızın yörüngesinde “55 Cancri b (Galileo), c (Brahe), d (Lipperhey)” ve f (Harriot)” adı verilen 4 gezegen daha tespit edildi. Dünya’dan yaklaşık iki kat büyük ve yoğunluğu biraz daha fazla olan gezegen, Güneş Sistemi’ndeki kayalık gezegenlere benzeyen bir “Süper Dünya” olarak sınıflandırılıyor.
YÜZEYİ ERİMİŞ VE KÖPÜREN MAGMADAN OLUŞTUĞU İÇİN KAYALIK DENİYOR
Gezegene “kayalık” denmesine rağmen yıldız sisteminin merkezindeki “55 Cancri”ye 2 milyon 253 bin kilometre uzaklığı nedeniyle muhtemelen yüzeyinin erimiş ve köpüren magmadan oluştuğu kaydedildi.
GEZEGENİN BİR YÜZÜ SÜREKLİ YILDIZA BAKIYOR
Yıldızın çekim gücü nedeniyle “Janssen”in sadece bir yüzünün yıldıza dönük olduğu, bu sebeple de tek tarafında sürekli gündüz diğer tarafında ise gece yaşandığı belirtildi.
NASA’nın artık kullanılmayan Spitzer Uzay Teleskobu’ndan elde edilen verilere göre, “55 Cancri e”nin oksijen, nitrojen ve karbondioksitten oluşan bir atmosferi olduğunun düşünüldüğünü kaydeden araştırmacılar, gezegende silikon, demir, alüminyum ve kalsiyum gibi elementler açısından zengin, buharlaşmış ince bir kaya örtüsü bulunması ihtimalini inceledi.
“55 Cancri e”nin yüzeyi, olması gerekenden soğuk
JWST’nin Yakın Kızıl Ötesi Kamerası (NIRCam) ve Orta Kızılötesi Aygıtı (MIRI) verilerini inceleyen araştırmacılar, “ikincil tutulma” denilen, gezegenin yıldızın yanından geçerken ve arkasındayken ortaya çıkan ışık kırılması farkını ölçerek atmosferin yapısını keşfetmeye çalıştı.
Gezegen yüzeyinin nispeten soğuk olduğu ve gezegende atmosfer bulunmaması veya ince bir buharlaşmış kaya örtüsü olması durumunda bu sıcaklığın 2 bin 200 santigrat derece olması gerektiği kaydedildi.
NASA’nın California’daki Jet İtki Laboratuvarı (JPL) çalışanı ve araştırmanın baş yazarı Renyu Hu, “MIRI verileri, yaklaşık 1540 santigrat derece civarında nispeten düşük bir sıcaklık gösterdi. Bu, enerjinin gündüz tarafından gece tarafına, büyük olasılıkla uçucu madde bakımından zengin bir atmosfer tarafından dağıtıldığını gösteriyor.” dedi.
Araştırmacılar, “55 Cancri e”yi kaplayan gazların, gezegenin ilk atmosferi olmadığını, yıldızdan gelen sıcaklık ve yoğun radyasyon nedeniyle ilk atmosferin yok olduğunu, mevcut atmosferin magma okyanusu tarafından sürekli yenilenen ikincil bir atmosfer olduğunu değerlendiriyor.
Atmosfer karbonmonoksit veya karbondioksit içeriyor
JPL çalışanı, araştırmanın ortak yazarlarından Aaron Bello-Arufe ise NIRCam verilerine göre daha az ışığın teleskopa ulaştığını belirterek “Bu, ışığın bir kısmını emen, karbonmonoksit veya karbondioksit içeren bir atmosferin varlığını akla getiriyor.” ifadesini kullandı.
Bilim insanları “55 Cancri e” ve atmosferinin incelenmesinin, geçmişte magma okyanuslarıyla kaplı Dünya, Venüs ve Mars’ın erken dönem koşullarına dair bilgiler sağlayabileceğini belirtiyor.
Araştırma “Nature” dergisinde yayınlandı.