Bingöl’ün Kuşburnu köyünde yer alan 5 katlı 26 odalı Zağ Mağaraları izole rota arayan doğa tutkunlarının yeni adresi oldu. Kent merkezine 23 kilometre uzaklıkta bulunan Yukarı Kaleköy Barajı’na hakim noktada yer alan, insan eliyle yapılmış, birbirine kademeli geçişlerle bağlantılı odalara sahip mağaralar manzarası ile ziyaretçileri adeta cezbediyor.
Doğaseverler normalleşme sürecinde ilginin arttığı mağaraları, düzenlenen etkinliklerle görme fırsatı buluyor. Bölgeyi ziyaret edenler halat yardımı ile ulaştıkları mağaralardan gördükleri manzara karşısında hayranlık duyuyor. Bingöl Fotoğraf ve Sinema Derneği Başkanı Kenan Nihat Elçi, AA muhabirine, bölgenin son zamanlarda ciddi bir ilgi gördüğünü söyledi.
Dernek olarak her yıl mağaraya gezi düzenledikleri ifade eden Elçi, “Milattan sonra 5. yüzyıldan günümüze kadar ayakta durabilmiş. Her katı birbirinden bağımsız, kendi içinde merdivenlerle çıkılabilen bir yer. Aynı zamanda 5-10 metre derinliğinde depo olarak kullanılmış alanlar var.” dedi.
Elçi, mağaranın il dışında yaşayanlar için mutlaka görülmesi gereken bir yer olduğunu dile getirerek, “Gezginler için güzel ve görülmeye değer, müthiş bir manzarası olan bir yer.” değerlendirmesinde bulundu. Kuzey Yüzü Dağcılık Kulübü ve Doğa Sporları Kulübünün organizasyonu ile mağaraları ziyaret eden Bingöl Üniversitesi öğretim görevlisi Mahmut Çakan da salgın nedeniyle ara verdikleri gezilere yeniden başladıklarını belirtti.
Mağaraları daha önce çok duyduklarını anlatan Çakan, “Kısıtlamaların kaldırılmasıyla ilk fırsatta buraya geldik. Gerçekten çok harika. Herkesin rahatlıkla gelip görebileceği ve doğanın tadını çıkarabileceği bir yer. Herkese tavsiye ediyoruz.” ifadelerini kullandı.
Mağaraları ilk kez görme fırsatı bulan Mahir Zoroğlan da gördüğü manzaraya hayran kaldığını aktardı. “İyi tanıtılırsa turizme kazandırılacak bir yer.” diyen Zoroğlan, mağaraları ve manzarayı çok beğendiğini belirtti.
“BURAYI GÖREMEYENLER İÇİN BÜYÜK BİR EKSİKLİK”
Üniversite öğrencisi Esra Çiçek de bölgeyi eşsiz güzellikte bulduğunu dile getirerek herkese görmelerini tavsiye etti. “Daha önce hiç gelmedim, ilk oldu. İyi ki de geldim. Burayı göremeyenler için büyük bir eksiklik. Özelikle de doğaseverler için.” diyen Çiçek, mağaraların adeta tarihe tanıklık ettiğini kaydetti.