Tarihe ışık tutan, yaşanmışlıkları ve ilgi çeken hikâyeleri ile hâlâ ilk günki zarafetlerini koruyan evler, tarihlerine tanıklık etmemiz için bizleri bekliyorlar. Eğer İstanbul’daki birbirinden güzel yapıları merak ediyorsanız, sizler için listelediğimiz 7 tarihi evi görmenizi tavsiye ederiz!
ADİLE SULTAN KASRI
Sultan Abdülaziz’in küçük kız kardeşi Adile Sultan adına yaptırdığı kasır, Üsküdar da Validebağ Korusu içinde doğa ile iç içe yaşayan tarihi bir yapıt. Özellikle, kasrın girişinde bulunan çift kollu ve görkemli merdivenler sizleri, unutulmaz film Hababam Sınıfı’nın hatıralarına doğru yolculuğa çıkarıyor. Kasır, son zamanlarda düğün ve organizasyonların vazgeçilmez mekanı olarak da kullanılıyor.
HİDİV KASRI
Beykoz’da bulunan Hidiv Kasrı, Mısır Valisi Abbas Hilmi Paşa’nın İstanbul’a geldiğinde konaklamak için aldığı bir arazi olarak tarih yolculuğuna başladı. 1930’lu yıllarda Abbas Hilmi Paşa ve ailesinin İsviçre’ye yerleşmesi nedeniyle sahipsiz kalan kasır, daha sonra restore edilmiş ve bir dönem otel olarak kullanıma açılmıştır. Günümüzde restoran ve özel davetler için sıkça kullanılan eşsiz yapıt, göz alıcı Boğaz manzarası ile ziyaretçilerine özel anlar yaşatıyor..
PERİLİ KÖŞK
Yıllar boyu Perili Köşk ismiyle bilinen köşkün esas ismi, Yusuf Ziya Paşa Köşkü’dür. Köşke neden perili dendiğinin hikayesi ise seneler öncesine dayanıyor. Köşkün inşasının henüz tamamlanmadığı sıralarda içeriden gelen esrarengiz uğultu ve Yusuf Ziya Paşa’nın eşinin o binada hayata veda etmesi, köşkün perili olarak anılmasına ön ayak olmuştur. 1911 yılında inşa edilen Perili Köşk, Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’nün yanında yer alan ve sanat müzesi olarak halen varlığını sürdüren başlı başına bir tarih!
MALTA KÖŞKÜ
Beşiktaş’ ta Yıldız Sarayı içerisinde yer alan Malta Köşkü, Sultan Abdülaziz döneminde Malta’dan getirilen taşlarla inşa edilmiştir. Malta Köşkü, adını da buradan almıştır. Tarihin en önemli dönüm noktalarına tanıklık etmiş olan Malta Köşkü’nün tavan süslemeleri ve altın varaklı aynası görülmeye değer!
KÜÇÜKSU KASRI
Göksu Kasrı olarak da bilinen Küçüksu Kasrı, İstanbul’un Küçüksu semtinde yer alır. Küçüksu ve Göksu dereleri arasındaki bu alan, tarihte, padişahlar tarafından dinlenme amaçlı kullanılan bir yapıydı. Küçüksu Kasrı; gerek yapısı, gerekse konumu bakımından Osmanlı’nın en heybetli yapılarından biridir. Osmanlı mimarisini yansıtan kasrın eşsiz görüntüsü ise dillere destandır.
SU KÖŞKÜ
Çamlıca tepesinin benzersiz manzarasına sahip olan Su Köşkü’ne ilk görüşte hayran olmanız kuvvetle muhtemel.. Özellikle içinde bulunduğumuz yaz aylarında, kasrın dışındaki masalarda oturup, çayınızdan alacağınız bir yudum ile birlikte kendinizi oldukça dingin hissedeceksiniz. Ruhunuzu dinlendirmek, tarihin büyülü atmosferinde dolaşmak için oldukça keyifli bir yer olan Su Köşkü ismini hemen yanı başında yer alan göletten alıyor.
REVAN KÖŞKÜ
Adını tarih sayfalarına altın harflerle yazdıran Revan Zaferi’nin ardından, kazanılan bu zaferin yıllar boyu yaşatılması amacıyla inşa edilen Revan Köşkü, Topkapı Sarayı’nın Havuzlu Taşlık adı verilen bölümündedir. Köşkün yapısında bulunan renkli çiniler, Osmanlı mimarisini yansıtır. Eskiden köşkte sultanların sarıklarının saklandığı yer olarak bilinen Revan Köşkü, Sarık Odası olarak da anılırdı.