Yakın Doğu Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo-Televizyon-Sinema Bölümü’nü bitiren ve bir süre kendi mesleğini yapan Gürkan Genç, ilk bisikletini 2009’da aldı.
İşe bisikletle gidip gelen Genç, ilk uzun mesafe turunu Amasra-İstanbul arasında gerçekleştirdi. Genç, daha sonra çocukluk hayali Türkiye-Japonya turunu gerçekleştirmek için 3 Nisan 2010’da yola çıktı.
2012’DE BU KEZ DÜNYA TURU İÇİN YOLA ÇIKTI
12 ülke, 950 şehir, kasaba ve köy gezen Genç, 9 Mart 2011’de turunu tamamladı. Türkiye-Japonya turu ile ilgili üniversitelerde, diğer eğitim kurumlarında deneyimlerini gençlerle paylaşan Genç, 9 Eylül 2012’de bu kez dünya turu için Ankara’dan yola çıktı.
Genç, Türkiye-Japonya turu da dahil şu ana kadar 122 bin 500 kilometre pedal çevirip, 68 ülkeyi gezdi. Sıcak, soğuk, kar, tipi her türlü hava koşulunda, dünyanın en yüksek araç geçiş noktalarında, en büyük çöllerinde pedal çeviren Gürkan Genç, son rotası için ABD vizesi alamayınca Türkiye’ye dönmek zorunda kaldı.
Guatemala ve Kolombiya’da Türkiye Büyükelçiliklerindeki vize başvuruları ABD tarafından kabul edilmeyince Ankara’ya gelen Genç, yaklaşık 1 yılın sonunda vize alabildi.
‘2 GUINNES REKORUM VAR’
5 yılda tamamlamayı planladığı son rota için Ankara’da son hazırlıklarını yapan Gürkan Genç, DHA’ya konuştu.
Bisiklete binmeyi annesinin öğrettiğini belirten Gürkan Genç, “Ben 7-8 yaşlarındayken bisiklete binmeyi öğreten annem bisikletle dünya turuna çıkacağımı bilseydi herhalde öğretmezdi. 2010-2011 yılları arasında Japonya’ya bisikletle gittikten sonra 12 ülke gezdim. 2023’e gelindiğinde de 13 senede 68 ülkeyi bisikletle geçtim ve 122 bin 500 kilometre pedalladım. Aynı zamanda bisikletle toplamda 1 milyon 100 metre de tırmanış yaptım. Dünya turum bittiğinde tahmini olarak 150 bin kilometre yol yapmış olacağım. 13 yılda 68 ülkeyi kas gücüyle geçmem neticesinde 2 tane de açık halde olan Guinnes rekorum var” dedi.
‘DİPLOMATİK NOTALARA RAĞMEN VİZE ALAMADIM’
Gürkan Genç, yaklaşık 1 yılın sonunda ABD vizesi alabildiğini hatırlatarak, “Guatemala’daki ve Kolombiya’daki büyükelçiliklerimiz diplomatik notalar yazdı. Her 2 ülkede de ABD elçileri vize vermedi. Böylelikle seyahat hayatımın en pahalı vizesini almış oldum; Kolombiya’dan Türkiye’ye uçak bileti ve vize parası ile. Şimdi burada vizeyi aldım ve geri döneceğim. Bunu orada da yapabilirlerdi; ama diplomatik notalara rağmen yapmadılar. Geçtiğimiz hafta vizeyi aldıktan sonra da büyük bir rahatlama geldi. Vizeyi aldıktan sonraki rotamda; Meksika, Belize, ABD, Kanada, Alaska, Yeni Zelanda, Avustralya, Pasifik Okyanusu’ndaki ada ülkeleri ile ardından Güney Asya’yı gezeceğim. Sonrasında ise Türkiye’ye döneceğim” diye konuştu.
‘DEMİR ATLI ADAM’ ADINI TAKTILAR’
Hem Türk firmalarına hem de yabancı firmalara ürünleri için Ar-Ge çalışması yaptığını ve dünya turunu böyle finanse ettiğini kaydeden Genç, “Dışişleri Bakanlığı da birçok konuda destek veriyor; ama devletten herhangi bir maddi destek almıyorum. Mutluyum ve bu yaşam tarzını seviyorum. Gezip gördüğüm yerleri internet sayfamda hem İngilizce hem de Türkçe yazıyorum. Türkiye ve yurt dışında üniversitelerde sunumlar yapıyorum. Türkiye’de de ‘Demir Atlı Adam’ adlı çocuk kitabım var. Bana son 10 yıldır ‘Demir Atlı Adam’ deniyor. Moğolistan’da bu adı koydular. Bisikletle Türkiye’den Moğolistan’a gittiğimde oradaki gazetelerde şöyle bir haber çıkmıştı; ‘Atalarının at sırtında çekik gözle terk ettiği diyarlara badem gözlü ve demir atıyla gelen Türk.’ Bundan sonra adım böyle kaldı. Üniversite öğrencileri için ‘Genç Kaşifler Projesi’ni oluşturdum. 2013 yılından beri devam eden bir gezi bursu. Her kıtada da ağaç diktim. Gittiğim her kıtada ağaç dikiyorum” dedi.
‘TAKİP SİSTEMİ ANNEM İÇİN İYİ OLDU’
Bisikletle tek başına dünya turuna çıkmanın başta sağlık sorunları olmak üzere çeşitli tehlikeleri barındırdığını söyleyen Genç, şu ifadeleri kullandı:
- “Bu seyahatlerde sağlık sigortanız olmuyor. Tabii ki kazalar geçirdiğinizde çok yüklü meblağlar oluyor. Araba çarptı, kamyon çarptı, bir sürü hastalık geçirdim; ama her düştüğümde ayağa kalktım. Çünkü bir hayalim var ve onu gerçekleştirmek istiyorum. Bir tanesinde bir fil korkutma saldırısı yaptı. Dünya turuna ilk 2010 yılında çıktığımda kağıttan harita kullanıyordum. Haritadan GPS’e geçtim. Tuşlu telefondan dokunmatiğe geçtim. Teknoloji geliştikçe ben de nimetlerinden yararlandım. Görüntülü görüşmeler de dünyanın her yerine yayıldı.
- Bisikletin üzerinde de takip sistemi var. İnternet üzerinden kalp ritmim, hızım, kaç metre yükseklikte pedallıyorum, hangi coğrafyada kamp kurmuşum görülebiliyor. Bu annem için güzel oldu. Annem sabahları kalkıyor bilgisayarın başına geçip ‘çocuk hareket etmiş mi etmemiş mi’ bakıyor. Bisikletle dünya turu atan ve bitiren herhangi bir Türk yok. Ben de bitirmeye çalışıyorum. Böyle bir hayali paylaştığınız zaman herkes önce dalga geçer, ‘imkansız’ der. Şimdi artık ‘Gürkan Genç’ dedikleri zaman ‘o bisikletle dünyayı geziyor’ diyorlar. ‘Mars’a bisikletle gidilecek’ deseler o seviyeye geldim.”