Dicle Üniversitesi Doğal Afetler Araştırma Merkezi Müdürü ve Mühendislik Fakültesi Maden Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Şefik İmamoğlu, Elazığ’da dün meydana gelen 5.3 büyüklüğündeki depremi değerlendirdi. İmamoğlu, Doğu Anadolu fay hattının çok aktif bir hat olduğunu vurgulayarak, “Türkiye’nin çok aktif 4 tane büyük fay hattı var. Kuzey Anadolu, Doğu Anadolu hattı, Güneydoğu Anadolu bindirmesi ve Ege horst graben sistemi, aynı anda yine beşinci kol olarak da Kızıldeniz’den gelip Hatay’da bizim Doğu Anadolu fayıyla birleşen Ölüdeniz fay hattımız var. Bunlar dünyanın sayılı büyük fay hatlarındandır” diye konuştu.
‘4-5-6 BÜYÜKLÜĞÜNDEKİ DEPREMLER OLAĞAN’
24 Ocak’ta Elazığ’da meydana gelen 6.8 büyüklüğündeki depremi hatırlatan İmamoğlu, “Bu deprem Doğu Anadolu fay hattı üzerinde meydana geldi. Elazığ’ı da büyük oranda etkiledi. 1971’de Bingöl depremi de bunun üzerine meydana gelmişti. İrili ufaklı 7’ye varan büyüklüklerde depremler meydana geldi. Ana kırık hattı veya ona paralel olan fay hatları üzerinde sürekli deprem bekliyoruz. Onun için bu bize sürpriz olmadı. Önceki gün aynı yerde 4.1 büyüklüğünde bir deprem daha meydana gelmişti. Dolayısıyla bu şekilde 4-5-6 büyüklüğündeki depremler olağan olarak görülüyor” ifadelerini kullandı.
“BU YERYÜZÜNE ÇOK YAKIN OLAN DERİNLİKLERDİR”
Meydana gelen depremin yeryüzüne biraz yakın olduğunu ve Kandilli Rasathanesi’nin 6 kilometre derinlik verdiğini aktaran İmamoğlu, şunları kaydetti:
“AFAD, 8 ile 5.5 kilometre civarında derinlik veriyor. Yeryüzüne yakın bir depremdi. AFAD, 5.3, ABD Jeoloji Araştırma Kurumu (USGS) 5.5 büyüklük ve 8 kilometre de derinlik veriyor. Kandilli ki güvenilir bir rakamdır, 6 kilometre derinlik veriyor. Bu yeryüzüne çok yakın olan derinliklerdir. Bir de üzerinde meydana gelen fay hattı, Elazığ’a varmadan Keban Barajı’ndaki kısmının kuzeybatı tarafını sınırlıyor ve gelip Kavaktepe üzerinden devam eden büyük Uluova’nın güneydoğusunu sınırlayan bir fay hattı gibi görünüyor. Dikkat edilecek tek şeyin şu an oradaki Uluova’nın olduğu alanlarda pek çok binaların gevşek zemin üzerinde olduğudur. Özellikle gevşek zeminlerde yapı yapılma zorunluluğu olduğu zaman mümkün olduğunca yapı yapmamak lazım ama yapı yapma zorunluluğu da varsa eğer o gevşek zemine göre bir temel atmakta yarar var. Ayrıca yüksek kattan da sakınmak lazım. Direkt ana fay hattı üzerinde olabilecek noktaların iyice belirlenmesi ve buralarda yapı yapmaktan kaçınmak gerekiyor. En azından ana kırık hattından belli bir uzaklıkta olmasına dikkat etmek lazım. Bir de zeminin sağlam olmasına dikkat edilmesi gerekiyor.”