Deprem bölgesindeki illerde ve Türkiye’nin farklı noktalarında faaliyet gösteren Ünlem Sigorta’nın Genel Müdürü Gökhan Uçar, Türkiye’deki konut sektörü ve fiyatları göz önünde bulundurulduğunda, zorunlu deprem sigortasının tek başına yeterli olmadığını, zorunlu deprem sigortaları ile birlikte mutlaka konut sigortası yaptırılmasını gerektiğini vurguladı. Uçar’ın verdiği bilgilere göre DASK zorunlu bir sigorta türü olmasına rağmen gayrimenkul alımı veya elektrik su, doğalgaz bağlanması gibi resmi işlemler esnasında gereklilik arz etmesi nedeniyle biten poliçeler yenilenmeyebiliyordu. Depremden sonra ise DASK’a yönelik depremin vurduğu şehirler başta olmak üzere tüm Türkiye’den büyük bir ilgi var. Uçar, “Sigorta, risk gerçekleşmeden önce alınması gereken bir tedbir. Şu anda hiçbir kurum ve acente depremde zarar gören binalara sigorta yapmayacaktır ama bölgede hasarsız olan veya farklı bölgelerdeki konut veya işyeri sahipleri mutlaka DASK poliçelerini ihmal etmesinler ve hatta imkanları elveriyorsa mutlaka konut sigortası da yaptırsınlar. Böylesi afet dönemlerinde yaraların sarılmasında sigortaların önemi ortaya çıkıyor” dedi.
Binaların yarısından azı DASK kapsamındaydı
Deprem bölgesine baktığımızda tamamen yıkılan bina sayısının 7 binin üzerinde. 10 ilde depremden etkilenen toplam konut sayısı 2 milyon 175 bin civarında. Bu konutların yaklaşık 963 bini deprem olduğunda DASK sigortasına sahipti. Bu şehirlerde zorunlu deprem sigortası yaptırmış olan konutların oranları Kahramanmaraş’ta yüzde 54, Malatya’da yüzde 53, Gaziantep’te yüzde 63, Hatay’da yüzde 40, Adana’da yüzde 46, Kilis’te yüzde 60, Adıyaman’da yüzde 45, Diyarbakır’da yüzde 34, Şanlıurfa’da yüzde 53, Osmaniye’de yüzde 43 olarak ortaya çıkıyor. Evleri hasar gören veya yıkılan poliçe sahipleri, sigorta firmalarının eksper raporları doğrultusunda kısa zamanda poliçelerinden doğan hakları olan tazminat ödemelerini alacaklar.