Geleceğimizi tehdit eden iklim değişikliğiyle mücadele etmek için zamanımız azalıyor. Bu mücadelede yeşil binaların inşası ise büyük önem taşıyor. Uluslararası raporlara göre, Türkiye 2019 itibariyle LEED Yeşil Bina Sertifikalı bina alanı bakımından dünyada altıncı, Avrupa’da ise birinci sırada yer alıyor. Ülkemizde diğer LEED sertifikalı projelerle karşılaştırıldığında Rönesans imzalı LEED sertifikalı projeler, bu kesimin yaklaşık yüzde 30’luk bir alanını kapsamaktadır.
Gezegenimizin karşı karşıya kaldığı en büyük sorunlardan biri olan iklim değişikliği için acilen adımlar atılması gerekiyor. Fortune’da yer alan habere göre, ekosistemleri ve insan sağlığını tehdit eden iklim değişikliğinin yakın bir gelecekte ciddi sosyal ve ekonomik sonuçlar doğurması muhtemel gözüküyor. İklim değişikliğinde damgasını vuran kırsal kesimden büyük kentlere göçün büyük etkisi var. Birleşmiş Milletler Çevre Programı (UNEP) verilerine göre, takvimler 2050’yi gösterdiğinde, kentlerde yaşayan nüfusun 7 milyara ulaşması bekleniyor. Yani dünya nüfusunun üçte ikisi… Diğer yandan sadece yüzde 3’ünü oluştururken, üretilen enerjinin yüzde 80’ini tüketiyor. Kentsel alanlardaki binalar ise dünyada üretilen global enerjinin yüzde 40’ını, suyun yüzde 25’ini, dünya kaynaklarının yüzde 40’ını kullanıyor ve toplam sera gazı salımlarının yüzde 30’una neden oluyor.
Kentsel alanlarımızı inşa etme biçimimizi değiştirmedikçe, sürdürülebilir bir gelecek inşa etmemiz mümkün görünmüyor. Bu olumsuz tabloyu tersine çevirmek için doğa dostu yeşil binaların inşası kritik önem taşıyor.
Uluslararası raporlar, ülkemizin son yıllarda bu önemli alanda atağa geçtiğini gösteriyor. Halihazırda tüm dünyada binaların çevre dostu olup olmadığının belirlenmesinde en geçerli sertifikanın LEED Sertifikası olduğunu görüyoruz. İnsanlar için daha sağlıklı olan, daha az enerji ve su tüketen ve daha az karbon salınımı yapan binalar, 1998’den bu yana Amerikan Yeşil Bina Konseyi (USGBC) tarafından “Enerji ve Çevre Tasarımı için Liderlik” yani LEED Sertifikası ile taçlandırılıyor.
RÖNESANS ÇEVRECİ PROJELERDE TÜRKİYE’NİN ZİRVESİNDE
USGBC verilerine göre bazı ülkeler bu alanda son yıllarda atağa kalktı. Ülkemiz de bunlardan biri… Türkiye’de USGBC’nin ABD dışında 150 ülkenin LEED Yeşil Bina Sertifikası performansını değerlendirdiği küresel listesine ilk defa 2015 yılında dokuzuncu sıradan girdi. Ülkemiz 2019 yılına ait son listede ise LEED belgesi almış 337 proje ve 10.9 milyon metrekare yapı alanıyla Çin, Kanada, Hindistan, Brezilya ve Güney Kore’nin ardından altıncı sıraya yerleşti.
Rakamlar, ülkemizin son yıllarda kaydettiği bu önemli ilerlemede, sürdürülebilirliği kurumsal kültürünün merkezine oturtan Rönesans Holding’in büyük katkısının olduğunu gösteriyor. Rönesans, 3,42 milyon metrekare üzerine kurulu 15 proje ile Türkiye’deki LEED sertifikalı projelerin toplam alanı içinde sahip olduğu yüzde 30’luk payla bu alanda açık ara lider konumunda. Rönesans sadece Türkiye’de değil, dünyanın 28 ülkesinde de doğa dostu projelere imza atıyor.
DOĞA DOSTU PROJELERE RÖNESANS İMZASI
Nitelikli ve yeşil bina insasında deneyimli Rönesans, uyguladığı ileri inşaat teknolojileri sayesinde sadece Türkiye’de değil, yurtdışında da akıllı, yeşil ve sürdürülebilir binalara imza arıyor. İşte bunlardan birkaçı…
Adana Şehir Hastanesi
Rönesans Sağlık Yatırım tarafından Kamu-Özel İşbirliği modeli kapsamında inşa edilen Anda Şehir Hastanesi’nde en baştan itibaren hem enerji tüketimini azaltmak hem de enerjiyi verimli kullanmak en büyük amaçlardan biri olarak belirlendi. Adana Şehir Hastanesi bu alanlarda da sahip olduğu özellikler doğrultusunda 2018 yılında LEED Altın Sertifikası almaya hak kazanarak, yine Rönesans tarafından inşa edilen Yozgat Şehir Hastanesi’nden sonra LEED Sertifikasına sahip 2. Şehir Hastanesi oldu.
Küçükyalı Hilltown AVM
Rönesans Gayrimenkul tarafından hayata geçirilen ve 2017’de kapılarını ziyaretçilerine açan Hilltown AVM, çevre dostu tasarımıyla öne çıkıyor. Proje 2018 yılında toplu taşıma dostu tasarımı, yüzde 50’yi aşan su verimliliği, yüzde 25’e ulaşan enerji verimliliği oranı ve daha birçok çevre dostu özelliği nedeniyle LEED Altın Sertifikası almaya hak kazandı.
Lakhta Center
Rönesans Holding’e bağlı Renaissance Construction tarafından Rusya’nın St. Petersburg şehrinde inşa edilen Lakhta Center, çevre dostu özellikleri nedeniyle LEED derecelendirmesinde en üst basamak olan “Platin Sertifikası” almaya hak kazandı. Rusya’da bu sertifikaya sahip üç projenin ikisinde Rönesans imzası bulunuyor. Lakhta Center, akıllı atık imha sistemleri, kızılötesi ekonomik radyatörleri ve hareket dedektörleri gibi yenilikçi uygulamalarla benzer büyüklükteki geleneksel yapılara göre yüzde 40 daha fazla enerji tasarrufu sağlıyor.
Newa Towers
Rönesans Holding’in Rusya’daki en büyük yatırım projelerinden olan ve Moskova’nın kalbinde iki gökdelenden oluşan Newa Towers da çevre dostu tasarımıyla 2019 sonunda LEED Altın Sertifikası almaya hak kazandı. Otobüs duraklarına ve metro istasyonuna ulaşım kolaylığı sunan proje, gün ışığından en üst seviyede yararlanmak için geliştirilen özel tasarımıyla yüzde 20’nin üzerinde enerji verimliliği sağlıyor