Yaz aylarının gelmesi ve Kurban Bayramı tatilinin yaklaşması ile birlikte, tatil planlarında artış yaşanmaya başladı. Ticaret Bakanlığı, turizm faaliyetlerinin yoğun olarak yaşanacağı bu dönemi fırsata çevirmeyi amaçlayan kötü niyetli kişilere karşı tüketicileri uyardı. Bakanlıktan yapılan açıklamada, tüketicilerin sıkça tercih ettiği otel ve turizm tesislerinin internet sitelerinin fotoğraf ve isimlerinin kopyalanarak, e-posta ve kısa mesajlar üzerinden cazip tekliflerle mağdur edildiği belirtildi. Yine bununla birlikte en çok karşılaşılan bir diğer yanıltıcı unsurun ise konaklama yapılacak otellere ilişkin verilen yıldız bilgisinin doğru çıkmadığının görüldüğüne dikkat çekilerek, “Sosyal medya, kısa mesaj veya e-posta gibi iletişim kanalları üzerinden gelen teklifin içeriğinde yer alan tesis resimlerinin, kurumsal logo ve işaretlerin doğruluğu sorgulanmalıdır” denildi.
‘KAYITLI OLUP OLMADIĞI SORGULANMALI’
Açıklamada, rezervasyon öncesi dikkat edilmesi gereken hususlara ilişkin şöyle denildi: “Satın alma kararı öncesinde tercih edilen seyahat acentası veya turizm tesisinin ilgili kamu kurum ve kuruluşlar nezdinde kayıtlı olup olmadığı sorgulanmalıdır. Bu kapsamda tüketiciler, seyahat acentalarının ve turizm tesislerinin belgeli olup olmadığını, turizm tesislerinin kaç yıldız sahibi olduğunu ‘www.kulturturizm.gov.tr’ ve ‘www.tursab.org.tr’ adreslerinden sorgulayabilirler. Özellikle mesafeli yolla imzalanan sözleşmelerde, seyahat acentasının veya turizm tesisinin internet sitelerinde adres, unvan ve iletişim bilgilerine yer verildiğinin ve ayrıca internet sitelerinin ETBİS’e (elektronik ticaret bilgi sistemi) kayıtlı olduğunun kontrol edilmesi, sosyal medya üzerinden yapılan satış yerine seyahat acentalarının kendi internet sitesinin tercih edilmesi, ödemeler gibi hususlara dikkat edilmesi gerekmekte.”
‘ARABULUCUYA BAŞVRULMASI GEREKİYOR’
Reklam ve tanıtımı ile karşılaşılan paket tur ya da konaklama faaliyetinin tüketicileri aldatıcı, yanıltıcı nitelikte olduğu değerlendiriliyor ise; ticari reklam ve haksız ticari uygulamaları denetlemekle görevli Reklam Kurulu Başkanlığı’na başvurulması gerektiği belirtilerek, “Yapılacak şikayetin Reklam Kurulu Başkanlığınca değerlendirilmesi için şikayete konu reklamların hangi mecralarda ve hangi tarihlerde yayınlandığı bilgisinin, varsa reklam görsellerinin ve şikayet konusu hususla ilgili ispat niteliğindeki diğer bilgi ve belgelerin yazılı olarak veya elektronik ortamda yapılacak başvuruda iletilmesi gerekmekte. Şayet bu nitelikte bir satın alma yapılır ve sonrasında tüketiciler mağduriyet yaşar ise, bu noktada mağduriyetin giderilmesi için yapılacak başvuru mercii uyuşmazlık tutarına göre Tüketici Hakem Heyetleri veya Tüketici Mahkemeleri olacaktır. Kayıpların tazmin edilmesi amacıyla değeri 15 bin 430 TL’nin (2022 yılı için) altında bulunan uyuşmazlıklarda tüketici hakem heyetine, değeri 15 bin 430 TL ve üzeri olan uyuşmazlıklarda ise tüketici mahkemesine başvurabilmektedirler. Ancak Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 73/A maddesi uyarınca dava şartı olarak Tüketici Mahkemelerinde dava açılmadan önce arabulucuya başvurulması gerekmekte” ifadesine yer verildi.
’30 GÜN İÇİNDEKİ EN DÜŞÜK FİYAT OLMALI’
İndirimli satışlarda geçerli olan genel kurala göre indirimden önceki fiyat, indirimli satışın başlangıç ve bitiş tarihleri ile indirimli satışa sunulan mal veya hizmetin miktarının açık ve anlaşılır bir biçimde belirtilmek zorunda olduğu kaydedilerek şöyle denildi:
“Burada bahsi geçen indirimden önceki fiyattan anlaşılması gereken, o mal veya hizmete fiyat indiriminin uygulanmasından önceki 30 gün içindeki en düşük fiyattır. Bu noktada tüketiciler, herhangi bir konaklama ya da paket tur tanıtımına ilişkin olarak gördükleri indirim tutarlarının, şayet bilgileri dahilinde ise indirimden önceki fiyat ile kıyaslamasını yaparak, yapılan reklamın bu anlamda bir yanıltıcılığa sahip olup olmadığını kontrol edebilirler. Örneğin, erken rezervasyon kampanyası kapsamında ileriki bir tarihte sunulacak bir konaklama hizmetine ilişkin rezervasyon fiyatının, 10 bin TL’den 5 bin TL’ye indirildiğinin duyurulması halinde üzerinden indirim uygulanan 10 bin TL’lik rezervasyon bedelinin, kampanyanın duyurulduğu tarihten önceki 30 gün içindeki en düşük fiyat olması gerekmekte. Bununla birlikte daha önce de ifade edildiği üzere, indirim yapıldığı düşünülen otel veya tura ilişkin tanıtım yapılan internet sitesinin doğruluğunu teyit etmek de bir diğer yöntem olarak tüketicilerin mağdur olmasını engelleyebilir.”
‘TÜKETİCİ TAZMİNAT TALEP EDEBİLECEKTİR’
Tatil yapmak isteyenler için sigortanın önemine de değinilerek, “1618 sayılı Seyahat Acentaları ve Seyahat Acentaları Birliği Kanununun zorunlu sigorta ile ilgili hükümleri saklı olmak üzere, paket tur düzenleyicisi, sözleşmenin hiç veya gereği gibi ifa edilmemesi nedeniyle tüketicilerin uğradığı her türlü zarardan sorumludur. Tüketici boşa harcanan tatil zamanı için de uygun bir tazminat talep edebilecektir. Ayrıca, muhtelif seyahat acentaları tarafından tüketicilere sunulan paket tur veya otel konaklama rezervasyonunun başlamasına belirli bir süre kala cezai şart ödemeksizin iptaline imkan tanıyan ihtiyari sigorta uygulamasının tüketicilerin faydasına olduğu değerlendirilmektedir” denildi.
‘PAKET TUR SÖZLEŞMESİNİ FESHETME HAKKI BULUNMAKTA’
Paket turlarda yapılan erken rezervasyonların, başlangıç tarihine uzun zaman kala yapılması sonucu hayatın normal akışı içerisinde yaşanan bir takım sorunlar nedeniyle tüketicilerin önceden planladıkları turlara katılamadıklarına da dikkat çekilerek, “Bu tür durumlarda, tüketicilerin paket tur sözleşmesini feshetme hakkı bulunmaktadır. Buna göre tüketicinin, paket turun başlamasından en az 30 gün önce yazılı olarak veya kalıcı veri saklayıcısı ile bildirmek kaydıyla paket tur sözleşmesini feshetme ve ödenmesi zorunlu vergi gibi yasal yükümlülükler dışındaki paket tur bedelinin herhangi bir kesinti yapılmaksızın iade alma hakkı bulunmaktadır. Fesih bildirimi paket turun başlamasına 30 günden daha az bir süre kala yapılıyorsa paket tur sözleşmesinde belirtilmek şartıyla belirli bir tutar veya oranda kesinti yapılabilecektir. Bununla birlikte, tüketicinin gerekli tüm özeni göstermesine karşın öngöremediği veya engelleyemediği bir durum veya mücbir sebebin ortaya çıkması halinde ise, paket turun başlamasına 30 günden az bir zaman kalmış olsa dahi tüketicinin fesih bildiriminin ardından, ödenmesi zorunlu vergi gibi yasal yükümlülükler ile üçüncü kişilere ödenip belgelendirilebilen ve iadesi mümkün olmayan bedeller hariç, herhangi bir kesinti yapılmadan iade alma hakkı bulunmaktadır” denildi.