Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ve Avrupa Birliği (AB), Avrupa’nın enerjideki Rusya’ya bağımlılığını azaltmaya yönelik yeni bir anlaşmaya vardı. Peki bu durum Türkiye’ye nasıl yansır?
“Türkiye gelecekte Avrupa’nın petrol ve gaz tedariki için hayati bir işlev görebilir ve Rusya’nın yerini alabilir.”
Euronews’in haberine göre, bu ifade Alman Konrad Adenauer Vakfı (KAS) tarafından yapılan ve kamuoyuna açık olamayan bir analizde geçiyor.
Alman Business Insider sitesinin ulaştığı özel analize göre KAS’ın Ankara ofisinden uzmanlar Türkiye’nin transit ülke olarak Avrupa’nın yeni petrol ve gaz merkezi olma potansiyeli olduğunu düşünüyor.
Analizde Almanya’nın Rus gazından bağımsız olmaya çalışması halinde, “Güney gaz koridorunun genişletilmesi ve Türkiye’nin Hazar Denizi ve Doğu Akdeniz’deki gaz yataklarına erişimi olan stratejik bir enerji merkezi olarak kullanılmasının gerçek fırsatlar sunabileceğini” belirtiyor.
ABD VE AB’DEN ÇOK ÖNEMLİ ‘RUSYA’ KARARI
Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ve Avrupa Birliği (AB), Avrupa’nın enerjideki Rusya’ya bağımlılığını azaltmaya yönelik yeni bir anlaşmaya vardı. Anlaşmaya göre ABD, bu yılın sonuna kadar AB’ye, daha önce yapılmış anlaşmalara ilaveten en az 15 milyar metreküp sıvılaştırılmış doğal gaz daha satacak.
AB daha önce Ukrayna’nın işgaline tepki olarak Rusya’dan aldığı doğal gazı aşamalı olarak azaltacağını açıklamıştı. Rusya halen AB ülkelerinin toplam doğal gaz ihtiyacının yüzde 40’ını sağlıyor.
Bu metreküp hesabıyla yaklaşık 216 milyar metreküp doğal gaz demek. 2020 yılı rakamlarına göre AB’nin yıllık toplam doğal gaz tüketimi de 541 milyar metreküp.
Rusya’ya bağımlılığın azaltılması bir yandan başka kaynaklardan ithalatın artırılmasını bir yandan da yenilenebilir enerji üretim ve tüketimini artırmayı gerektiriyor.
En az 2030’a kadar uzun vadeli amaç, ABD’den yaklaşık toplam 50 milyar metreküp sıvılaştırılmış gaz almak. Geçen yıl bu miktar 22 milyar metreküptü.
‘UZUN VADEDE MALİYETİNE DEĞECEK’
Anlaşma ABD Başkanı Joe Biden’in Brüksel’e yaptığı üç günlük ziyaret sırasında açıklandı. Joe Biden ve Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Rusya’nın Ukrayna’yı işgaliyle ilgili son gelişmeleri de konuştular ve Kiev’e daha çok destek önerdiler.
Biden, Brüksel’deki basın toplantısında “Putin Rusya’nın enerji kaynaklarını, komşularını manipüle etmek ve onlara baskı yapmak için kullanıyor. Kârları ile de savaş makinasını besliyor” dedi.
ABD Başkanı, AB ile yapılan enerji anlaşmasının uzun vadeli faydalarının, Rusya’dan doğal gaz alımını azaltmanın yol açacağı kısa vadeli sıkıntıları fazlasıyla karşılayacağını da söyledi:
“Rusya doğal gazını azaltmanın Avrupa’ya yüksek maliyeti olduğunu biliyorum. Ama bu sadece ahlaki açıdan yapılması gereken şey değil, aynı zamanda bizleri stratejik açıdan daha güçlendirecek bir adım.”
Avrupa Komisyonu Başkanı von der Leyen de “Avrupalılar olarak Rusya’dan uzaklaşarak, ithalatımızı dostluğuna ve sözüne güvendiğimiz üreticilere doğru çeşitlendirmek istiyoruz” diye konuştu.
Ursula von der Leyen yılda 50 milyar metreküp hedefinin, şu an Rusya’dan alınan doğal gazın üçte birinin yerini alacağını söyleyerek “Dolayısıyla Rusya doğal gazından uzaklaşma konusunda doğru yoldayız” dedi.
YENİLENEBİLİR ENERJİ YOLDA
Rusya’nın Ukrayna’ya açtığı savaş enerji fiyatlarının da dünya çapında rekor düzeylere fırlamasında rol oynadı. Daha bu işgal yaşanmadan enerji fiyatlarındaki artışlar zaten Covid krizinden yeni yeni çıkmaya çalışan ülkelerin ekonomilerini zorlamaya başlamıştı.
Ukrayna’nın işgali AB’yi Rusya doğal gazını bu yılın sonuna kadar üçte iki oranında kesme kararına zorladı. Bunun için de başka ülkelerle anlaşmalar yapmaları ve yerelde yenilenebilir enerji kaynaklarını geliştirmeleri gerekecek.
Beyaz Saray akıllı termostatlar (ısıtma sistemleri) ve ısı pompaları teknolojisi ile daha fazla enerji tasarrufu sağlanabileceğini söylüyor.
AB ise konutlarda enerji tasarrufu yöntemlerinin geliştirilmesiyle bu yıl 15,5 milyar metreküp enerji tasarrufu sağlanabileceğini, ayrıca rüzgar ve güneş enerjisi kullanımının artmasıyla 20 milyar metreküp doğal gazın yerine yenilenebilir enerjinin konabileceğini düşünüyor.
AB’nin hedefi 2030 itibariyle enerji tasarrufu ve yenilenebilir enerji kullanımı yoluyla, bugüne göre 170 milyar metreküp daha az doğal gaz kullanmak.
Bu 170 milyar metreküp, ABD’den alınacak 50 milyar metreküp doğal gazla birleşince, Rusya’ya enerji bağımlılığının 2030’a kadar tamamen son bulması umuluyor.