İnşaat Mühendisi Cemal Doğan, afet bölgesi 11 ilde yaptığı incelemeler sonrası gözlemlerini ve tespitlerini dile getirdi.
Ülkemizde yaşanan büyük felaket sonrası ortaya çıkan sosyal ve ekonomik tabloyu değerlendiren Doğan “6 Şubat depreminin sonuçları ortada. Resmi kayıtlara göre 50 binden fazla yurttaşımızı kaybettik. Telafisi mümkün olmayan insani kayıpların yanı sıra yıkılan kentleri alt yapı ve üst yapısıyla yeniden imar edebilmemiz için resmi hesaplamalarda 104 milyar dolarlık bir maliyet çıkıyor. Buna işgücü, göçler, üretim ve ihracat kayıplarının da eklenmesiyle depremin zincirleme maliyeti 200-250 milyar doların üzerine çıkacak” dedi.
“YIKIMIN FATURASI ÇOK AĞIR OLUR”
Yaşanan felaket sonrası uzmanlardan gelen İstanbul depremi uyarılarının dikkate alınması gerektiğini belirten Doğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Şimdi bu depremin İstanbul ve çevresinde olduğunu düşünelim. Yıkımın, insan kaybının ve oluşacak maddi zararın faturası çok ağır olacak. Ülke ekonomisinin kalbi olan İstanbul çökerse ülke ekonomisi çöker. Uzmanların uyarılarını dikkate alalım. Alalım ki ülkemiz bir beka sorunu ile karşı karşıya kalmasın.”
“UZMANLARIN UYARILARINI DİKKATE ALALIM”
Türkiye’nin dünyanın sismik açıdan en hareketli bölgelerinden irisi olduğunu vurgulayan Doğan, “Dünyanın sismik açıdan en hareketli ülkesiyiz. Bu bir jeolojik gerçeklik. Bu nedenle başta İstanbul olmak üzere Kuzey Anadolu Fay hattı üzerinde bulunan kentlerin depreme hazırlıklı hale getirilmesi şart. Konunun uzmanı bilim insanları bu fayda olası depremin büyüklüğünün 7.2 ila 7.8 arasında olacağını söylüyor. Bu büyüklükte bir deprem gerçekleştiğinde ülkemizin finans, ticaret ve sanayi merkezi olan kentimizde yaşanacak yıkımın ülkemize faturası çok ağır olur” diye konuştu.
“BİNALARIN %43’Ü ORTA VE ÜSTÜ HASAR ALACAK”
Doğan, “Kandilli Rasathanesi’nin yaptığı açıklamaya göre İstanbul’da beklenen deprem gece saatlerinde olursa ölü sayısının 14 binden fazla olacağı tahmin ediliyor. Bu iyimser bir rakam. Celal Şengör hoca bu rakamın 100 bini geçeceğini söyledi. Ben de Celal hocamız gibi düşünüyorum. Neden derseniz İstanbul’un yapı stoku ve kent sıkışıklığı ortada. İBB’nin yayınladığı olası hasar tahmin raporunda 7,5 büyüklüğünde bir deprem neticesinde binaların %43’ünün hasar alacağı belirtildi. Bu binaların yaklaşık 200 bininin orta ve üstü seviyede hasar alacağı rapora yansıdı. Böyle bir tablonun düşüncesi bile çok ürkütücü. Bir saniye dahi kaybetme lüksümüz yok. Tüm vatandaşlara naçizane uyarım, depreme karşı alınabilecek önlemlerde bilinçli ve duyarlı olmak” ifadelerini kullandı.
“25 MİLYON TON ENKAZ ÇIKACAK”
Depremin yaratacağı çevre sorunlarına da dikkat çeken Doğan, sözlerini şöyle sonlandırdı:
“Yaşanacak depremin deprem anı ve deprem sonrası süreci de hepimizi yakından ilgilendiriyor. Yukarıdaki senaryoya göre ortaya çıkacak enkazın boyutu bile konunun ehemmiyetini yansıtıyor. 200 bin civarında bina depremden önce yıkılması ve dönüşmesi gerekiyor. Bu dönüşüm neticesinde ortaya 25 milyon ton enkaz çıkacak. Bunun yaratacağı ciddi bir çevre sorunu ortaya çıkacak. Bunu planlamak dahi başlı başına bir konu. Bir de bunun depremle oluştuğunu düşünürsek senaryo çok kötü. Dolayısıyla şimdiden doğru bir planlama ve uygulama ile süreç hızlandırılmalı ve deprem yükü oluşmadan depreme dirençli kentler için dönüşüm hamlesi başlatılmalıdır. Böylece depremin sosyal ve ekonomik yıkıcı etkisi yerine dönüşümün sosyal ve ekonomik iyileştirici etkisinden faydalanılmış olur”