Okul çağı döneminde büyüme hızlandığı için protein ihtiyacının önem kazandığı söyleyen Beslenme ve Diyet Uzmanı Dilem İrkin Koçan, “Bununla birlikte, enerji ihtiyacını karşılamak için yağ ve karbonhidrat tüketimine de dikkat edilmesi gerekiyor. Günlük alınan enerjinin yüzde 20’si proteinlerden, yüzde 30’u yağlardan ve yüzde 50’sinin de karbonhidratlardan alınması önem taşıyor. Fiziksel aktivite ve büyüme gelişme hızı da bu oranlarda küçük farklılar oluşturabiliyor. Hem kaliteli protein hem de Omega 3 kaynağı olan balık haftanın iki günü, kırmızı et haftanın en az iki günü yine haftanın bir iki günü de bitkisel protein kaynağı olarak baklagiller mutlaka tüketilmeli. Yine haftanın en az 4 günü kahvaltıda mutlaka yumurta olmalı. Ayrıca sebze yemeklerine de kıyma eklenerek protein alımı sağlanabilir” dedi.
“DEMİRDEN ZENGİN BESİNLER TÜKETİLMELİ”
Koçak konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Bağışıklık sisteminin güçlenmesi ve öğrenme kapasitesinin artması için demir bakımından zengin et, yumurta ve baklagiller gibi besinlerin tüketilmesi gerekiyor. Yine kemik gelişimi için kalsiyum ihtiyacının karşılanması için süt ve süt ürünlerinin beslenme düzeninde yer alması da önem taşıyor. Bunun için, günde en az iki su bardağı süt ya da yoğurt tüketilmeli, kahvaltıda da peynir eksik edilmemeli.”
“KAHVALTI OKUL BAŞARISINI ETKİLİYOR”
Kahvaltının çocuklarda ve gençlerde hem fiziksel büyüme ve gelişim, hem de mental gelişim açısından önem taşıdığını belirten Beslenme ve Diyet Uzmanı Dilem İrkin Koçan, “Kahvaltı dolayısıyla okul başarısını dahi etkiliyor. Bu nedenle çocuk ve gençlere mutlaka kahvaltı alışkanlığının kazandırılması gerekiyor. Hatta mümkünse kahvaltının aile üyeleriyle birlikte yapılması ve hafta sonları da tüm aile bireylerinin katıldığı sabah kahvaltılarının organize edilmesi alışkanlığın kazandırılmasında yarar sağlıyor. Sağlıklı bir kahvaltının içeriğinde mutlaka peynir, yumurta, süt gibi protein kaynaklarına yer vermek gerekiyor. Ayrıca, lif kaynağı olarak taze sebze, meyve, kaliteli yağ kaynağı olarak zeytin ve ceviz de tercih edilecek ürünler arasında yer alıyor. Kahvaltı sevmeyen çocuklar için, tost, süt-müsli-meyve-kuruyemiş şeklinde alternatif öğünler de çözüm olabiliyor” şeklinde konuştu.
“İŞTAH ARTIYOR”
Enerji ihtiyacının fazla olduğu çocukluk döneminde iştahın arttığını belirten Koçak, “Bu ihtiyacı karşılamak için gün içinde küçük ara öğünlerle destek vermek yarar sağlıyor. Ara öğünlerde kuruyemiş, meyve, süt ya da ev yapımı küçük sağlıklı sandviçler gibi sağlıklı alternatiflerin tercih edilmesi hem tokluk hissi oluşturuyor, hem de sağlıksız besinlere olan eğilimi azaltıyor” dedi.
“ÜÇ ÖĞÜN YEMEK ALIŞKANLIĞINA ÖZEN GÖSTERİLMELİ”
Çocukların, anne babanın beslenme alışkanlıklarını örnek aldığını söyleyen Koçak, “Bu nedenle evdeki beslenme tarzı önem taşımaktadır. Evde mutlaka düzenli olarak üç öğün yemek alışkanlığı olmasına özen gösterilmeli. Ailece masaya oturmak ve yemek saatlerinin planlanması da ilk adım olabilir. Ayrıca, fast food beslenme tarzından kaçınmak, abur-cubur gibi sağlıksız gıda alımının kısıtlanması da önem taşıyor. Çocuklar sağlıklı besin tüketimine örnek olunarak özendirilmeli” ifadelerini kullandı.
“ÖĞÜNLERDE MUTLAKA ET VE BALIĞA YER VERİLMELİ”
Düzenli spor yapan çocuklarda enerji açığı arttığı için beslenme düzeninde mutlaka bu ihtiyacın göz önünde bulundurulması gerektiğini de söyleyen Koçak, “Antrenman öncesi ve sonrası öğünler bu doğrultuda planlanmalı. Yapılan sporun türüne göre özellikle protein alımına dikkat edilerek, öğünlerde mutlaka et ve balığa yer verilmesi ve sağlıklı kemik gelişimi için süt ve süt ürünlerinin ara ve ana öğünlerde bulundurulması da öneriler arasında yer alıyor. Yeterli besin tüketimi olmayan ya da yemek seçen çocuklarda doktor kontrolünde olmak kaydıyla vitamin ya da mineral desteğine başvurulabiliyor” şeklinde konuştu.
OKULDA TÜKETİLEN YEMEKLERE DİKKAT
Okulda tüketilen yemeklerin çocuğun kilo kontrolünde önem taşıdığına vurgu yapan Koçak, “Doygunluk sağlamak ve enerji açığını gidermek için oluşturulan okul menülerinde eğitimcilere görev düşüyor. Menülerin tüm besin ögelerini yeterli ve dengeli bir şekilde içermesi, tek tip pilav-makarna-mantı-pizza gibi karbonhidrat yönünden zengin olmamasına özen göstermek gerekiyor. Ayrıca mutlaka yaş gurubuna yönelik ihtiyaç ve gereksinimler göz önünde bulundurularak menülerin bir diyetisyen işbirliği ile planlanması gerekiyor” dedi.
“SINAV DÖNEMLERİNDE DAHA FAZLA DİKKAT EDİLMELİ”
Sınav dönemlerinde beslenme alışkanlıklarının daha da önem kazandığını ifade eden Koçak, “Bu dönemde mutlaka kahvaltı yapılmalı, öğün atlanılmamalı, ara öğünlerde çabuk enerji vermesi için kuru meyveler, kuruyemişler tercih edilmeli” diyerek sözlerini tamamladı.