Bu hafta başında gerçekleştirilen Cumhurbaşkanlığı Kabinesinde yapılan değerlendirme ile 65 yaş üzeri ve 20 yaş altındaki gençlerin bir günlük sokağa çıkmalarına izin verildi.
Konuya ilişkin yayımlanan genelgeye göre, 81 ilde sokağa çıkmaları kısıtlanan 65 yaş ve üzeri ile kronik rahatsızlıkları olan vatandaşlar ve ihtiyaç duyulan hallerde refakatçileri 10 Mayıs Pazar günü 11.00-15.00 saatleri arasında yürüme mesafesiyle sınırlı olmak, sosyal mesafe kuralına riayet etmek ve maske takmak kaydıyla dışarı çıkabilecek.
Sokağa çıkma kısıtlaması bulunan 14 yaş ve altı çocuklar 13 Mayıs Çarşamba günü; 15-20 yaş arasındaki gençler ise 15 Mayıs Cuma günü 11.00-15.00 saatleri arasında aynı koşullarla bu imkandan yararlanacak. 65 yaş üstü ve 20 yaş altı gruba süreli de olsa sokağa çıkma imkanı tanıyan uygulama ilk olarak kabine toplantısının ardından, “İlk müjdemiz 65 yaş üzeri ve 20 yaş altı vatandaşlarımızadır” ifadeleriyle kamuoyuna duyurulmuştu.
Mahalle sınırlarında
Cumhurbaşkanı Erdoğan, söz konusu gruplara, “yürüme mesafesiyle tahditli olarak dışarı çıkabilme imkanı getirildiğini” söyledi. Erdoğan’ın açıklamasının ardından ise özellikle gençler arasında, “Yürüme mesafesi nedir?” sorusu gündem oldu. Arama motorlarında yoğun şekilde bu kavram araştırıldı.
Hükümet kaynakları ise, yayımlanan genelgede de açıklık getirilmeyen “yürüme mesafesi” konusunda Milliyet’e, “Vatandaşlarımız oturdukları evlerinin yani ikametgahlarının çevresinde yürüyebilecek” bilgisini verdi. Buna göre, günler sonra sokağa çıkabilecek bu gruptaki vatandaşlar en fazla mahallelerinin sınırları içinde yürüyebilecek. Bu vatandaşlara başka bir mahalle ve semte gitmemeleri konusunda uyarılar yapılacak.
‘Refakatçi isteyebilirsiniz’
Altınbaş Üniversitesi Tıp Fakültesi öğretim üyesi, Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Servet Kayhan, özellikle yürüme problemi bulunan ve kronik rahatsızlığı olanların refakatçi olmadan dışarı çıkmamaları gerektiğini söyledi.
Kayhan, eğer yalnız yaşıyorlarsa da 112, 155 ve 156 numaraları aranarak Vefa Sosyal Destek gruplarından refakatçi desteği talep edilebileceğini kaydetti. Yaşlıların acil durumlarda kullanmaları gereken ilaçları yanlarına almalarını tavsiye eden Kayhan, “Birden yoğun hareketliliğe girmeyin kademeli yürüyüş yapıp ara ara dinlenin ve yeterince sıvı alın” dedi.
Öte yandan İstanbul Üniversitesi Şehir Politikaları Merkezi tarafından corona virüs salgını nedeniyle İstanbul’da sosyal ve ekonomik açıdan riskli mahalleleri belirleyen araştırma yapıldı. Araştırmaya ilişkin değerlendirmede bulunan İstanbul Üniversitesi Şehir Politikaları Merkezi Müdürü Şeker, araştırmada, mahalle ölçeğinde sosyal ve ekonomik göstergeleri içeren ikincil verilerin kullanıldığını anlattı.
Bağcılar
Şeker, merkezi ve yerel yönetimler ile sivil toplum kuruluşlarının, İstanbul’daki sosyal ve ekonomik risk barındıran alanlara öncelikli olarak müdahale etmesi gerektiğini söyledi.
Esenler
Kısa ve orta dönemde gelir ve iş kaybı yaşaması muhtemel olan, hanehalkı büyüklüğü ve yaş bağımlılık oranı (iş gücünde olmayan nüfusun iş gücüne olan oranı) yüksek hanelerde sosyal ve ekonomik risklerin daha fazla hissedileceğini belirten Şeker, yoksul hanelerdeki yoksulluğun derinleşebileceğini söyledi.
Esenyurt
Şeker, araştırmanın sonuçlarına göre, İstanbul’daki 4,5 milyon hanenin 2,5 milyonunun corona virüs kaynaklı sosyal ve ekonomik riskler taşıdığını, söz konusu 2,5 milyon hanede yaklaşık 10 milyon kişinin yaşadığını aktararak, şöyle konuştu:
Kağıthane
“Araştırmada, riskleri düzeyine göre düşük, orta ve yüksek şeklinde derecelendirdik. İstanbul’daki 961 mahalleden 358’inin sosyal ve ekonomik açıdan öncelikli risk bölgesi olduğu görülüyor. İstanbul’un 49 mahallesi ise yüksek risk düzeyinde bulunuyor.”
Küçükçekmece
Araştırmaya göre, 249 bin 557 hanede yaşayan 1 milyon 98 bin 528 kişinin sosyal ve ekonomik açıdan yüksek riskli yerde bulunduğunu, 534 bin 772 hanedeki 2 milyon 154 bin 63 kişinin ise orta riskli alanda yer aldığını bildiren Şeker, düşük riskli alanda ise 1 milyon 744 bin 951 hanede yaşayan 6 milyon 469 bin 309 kişinin olduğunu kaydetti.
Pendik
Prof. Dr. Murat Şeker, araştırmanın sonuçlarına göre, koronavirüs kaynaklı sosyal ve ekonomik risk açısından İstanbul’daki hanelerin yüzde 5,5’inin yüksek risk, yüzde 11,8’inin orta risk alanında iken, yüzde 38,6’sının düşük risk bölgesinde yer aldığını söyledi.?
Sancaktepe
İstanbul nüfusunun yüzde 7,1’inin yüksek risk, yüzde 13,9’unun ise orta riskli alanda olduğunu, dolayısıyla her 5 kişiden 1’nin koronavirüs kaynaklı sosyal ve ekonomik risk altında bulunduğunu belirten Şeker, şöyle konuştu:
Sultanbeyli
“Yüksek, orta ve düşük riskli mahallelerin yoğunlaştığı ilçelerin başında Esenyurt, Bağcılar, Ümraniye, Pendik, Küçükçekmece, Sancaktepe, Kağıthane, Sultanbeyli ve Esenler geliyor.”
Ümraniye
“Yüksek riskli 49 mahalle ise Esenyurt, Sultanbeyli ve Arnavutköy’de yoğunlaşıyor.”